Bankalar, acil nakit ihtiyaçlarında pek çok vatandaşın başvurduğu ilk kurumlar olarak bilinmektedir. Bankaların aynı zamanda mevduat hesapları açmak ya da yatırımları değerlendirmek amacı ile kullanıldığı da bir gerçektedir. Fakat kredi borcu olanlar incelendiğinde borçların genel manada;

• Konut kredisinden,
• İhtiyaç kredisinden,
• Taşıt kredisinden kaynaklandığı görülecektir.

Bu neden yüzünden pek çok banka, sayılan kredi sistemleri üzerinden düzenlemelere gitmektedir. Salgın döneminde kredi çekim oranlarının azalmaması, aksine artması da bundan kaynaklanmaktadır. Pek çok vatandaş, işine ara verdiği için acil nakit ihtiyaçlarını kredi ile sağlamıştır. Buna karşın bankalarla farklı sorunları olanlar da bulunmaktadır.

Kredi Çekmek İsteyenler Dikkat!

Vatandaşların banka ile yaşadıkları sorunlar genellikle mahkeme ile sonuçlanmaktadır. Geçtiğimiz günlerde banka kredi süreci ile alakalı olarak yeni bir gelişme yaşanmıştır. Zira mahkeme tarafından kesinleştirilen karar emsal niteliğindedir. Bundan kaynaklı olarak vatandaşların daha bilinçli hareket etmeleri istenmektedir.

Karara konu olan sıkıntı bir vatandaşın bankadan ihtiyaç kredisi çekmesi ile başlamaktadır. Söz konusu birey, kanser hastasıdır. Durum, banka tarafından da net bir şekilde bilinmektedir. Buna karşın kredi temini sırasında herhangi bir sorun yaşanmamıştır. Zira hayat sigortası ardından nakit miktarı kişiye teslim edilmiştir. Ancak birey kısa süre sonra vefat etmiştir. Vefattan sonra banka, mirasçılar üzerinden icra takibi başlatma yolunu tercih etmiştir.

Mahkeme Süreci      

Mirasçılar, banka tarafından kendilerine gelen ödeme talebine olumlu yanıt vermemiştir. Zira banka;

• Müşterisinin sağlık sorunlarının bilincinde,
• Hayat sigortası eşliğinde kerdi onayı sağlamıştır.

Bundan kaynaklı olarak mirasçılar tamamen reddi miras yolunu tercih etmişlerdir. İhtiyaç kredisinden kaynaklanan ödeme sorununun çözümü için ise mahkemeye başvurulmuştur. Zira banka avukatları söz konusu paranın mirasçılar tarafından ödenmesi konusunda ısrar etmiştir.

Banka, mirasçılara ana borcun bir hafta içerisinde ödenmesine yönelik bir bildiri göndermiştir. Bir hafta sonrasında ödeme gerçekleşmediği için de icra takibi başlatılmıştır. Banka avukatları mahkeme salonunda bu şekilde bildiri yaparak haklı taraf olduklarını ve borcun ödenmesi gerektiği gibi konuların altını çizmiştir.

Konu Yargıtay’a Devredildi

Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada mirasçıların avukatı savunma yapmıştır. Mirasçıların avukatları;

• Kredide hayat sigortası bulunduğunu,
• Mirasçıların reddi miras yaptıklarını açıklamıştır.

Bu nedenler yüzünden mirasçıların kredi borcu ödemek gibi bir zorunlulukları bulunmamaktadır. Bu da otomatik olarak davanın reddi kararı verilmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. Zira, Asliye Hukuk Mahkemesi de benzer bir sonuca varmıştır.

Mahkemeden davanın reddine yönelik sonuç çıkmıştır. Mirasçıları sevindiren bu durum, banka avukatları tarafından hoşnut karşılanmamıştır. Zaten buna bağlı olarak banka avukatları konuyu temyize taşımıştır. Dava bir kez de Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından görüşülmüştür. Fakat emsal niteliği taşıyacak olan karar burada da banka lehine verilmemiştir.

Emsal Niteliği Taşıyan Karar Geldi!

Yargıtay, verilen mahkeme kararını da süreci de tekrar değerlendirme altına almıştır. Bunun sonucunda davanın gerekli olmadığı kararı verilmiştir. Zira, banka kredi temin ederken müşterilerinin kanser hastası olduğunun bilincindedir. Aynı şekilde kredi hayat sigortası kapsamında verilmiştir. Bundan kaynaklı olarak kredinin talep edileceği kurum sigorta firmasıdır. Konu banka ile sigorta firması arasında ilerlemelidir.

Verilmiş olan Yargıtay kararı ana mahkeme kararının bozulmaması yönündedir. Buradan anlaşıldığı üzere artık sigorta şirketlerinin sorumlulukları daha da artmıştır. Bankaların hastalar için kredi temini açısından da daha dikkatli şekilde hareket edecekleri açıktır. Benzer durumda olanların kredi taleplerinde artık bu karar öncülüğünde hareket edilecektir. Aynı nedenden kredi miktarlarında azalma yaşanması beklenmektedir