Hasar görmüş olan organların gelecekte gençleştirilmesinin mümkün olabileceğine dair inancı olduğunu belirten Profesör Dr. Uğur Şahin, önemli açıklamalar gerçekleştirdi.

Yaşlı olan insanları bir bilim kurgu filmindeki gibi aniden genç insanlara dönüştüremeyeceklerini ifade eden Şahin, belki hasar görmüş bir kalbin ya da eski organların kısmen ya da tamamen yaşlanma sürecini tersine çevirebileceklerini açıkladı.

Yaşlanmanın biyolojik bir durum olduğu ile ilgili açıklamalarda bulunan Profesör Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, deri hücrelerinin belirli faktörler ile tekrardan programlanabileceğini ifade etti.

Şahin, söz konusu faktörlerin mRNA aracılığı ile hücrelere sızdırılabileceğini anlattı. Açıklamasını yaptığı konunun bir gün mümkün olacağına kesinlikle inandıklarını ifade eden Profesör Doktor Uğur Şahin, sağlık gündeminin üst sıralarında yer aldı.

Koronavirüsün, manşetleri ve hayatı daha ne kadar belirleyeceği hakkında da konuşmalar gerçekleştiren Profesör Doktor Uğur Şahin, sonbahar ve kış aylarını iyi geçirme şansının yüksek olduğunu aktardı. Gelecek haftalarda aşı oranının artırılması ve virüsün umulmadık bir şekilde değişim göstermemesi durumunda önümüzdeki ayların daha iyi geçeceği şeklinde açıklamalar yapıldı.

Dr. Özlem Türeci, mRNA metodu ile geliştirilmiş olan aşının yüksek hız ile piyasaya çıkması hakkında açıklamalarda bulundu ve ilgili yetkililerin aciliyet konusunda belli bir anlayış göstererek beraber çalışma yaptıklarını söyledi. Türeci, gerekli ek kaynağın ve bu hazırlığın diğer terapilere de aktarılmasını istediklerini söyledi.

Yaz Aylarında Görülen Sağlık Sorunları Nelerdir? Yaz Aylarında Görülen Sağlık Sorunları Nelerdir?

Koronavirüsün yanı sıra kanser hastalarında da yüksek aciliyetin bulunduğu ifade edildi. Dr. Özlem Türeci’nin yapmış olduğu açıklamalar hakkında detaylı bilgiler haberimizin devamında yer almaktadır.

Türeci, yeni başarıların ön koşulunun bir hastalık biyolojisini kesin bir şekilde anlamak olduğunu vurguladı. Daha sonra tıpkı mühendisler gibi söz konusu hastalık mekanizmalarını onarmak adına hangi özel ihtiyaçlara ihtiyaç duyulduğunun düşünülmesi gerektiğini söyledi.