İş insanı S.S., 2016 yılında bir bankadan 1 milyon dolar tutarında kredi çekti. Ancak iş insanı, kurda meydana gelen artış sebebiyle borcunu ödemekte ciddi manada güçlük çekti. İş insanı yaşadığı ödeme güçlüğü sebebiyle 4. Asliye Hukuk Mahkemesi üzerinden bir dava açtı.
İş insanı, her ne kadar belirtilen faiz oranlarıyla beraber ödemeyi taahhüt etse de doların fahiş bir şekilde değerlenmesi neticesinde ödemeleri yapmakta zorlandı. İş insanı, “Fiiller arasında dengenin kendi aleyhine bozulduğunu” iddia ederek dava açtı. İş insanı, kalan taksitlerde uygun bir düzenleme yapılmasını ve taksitlerin Türk lirası üzerinden ödenmesini talep etti. Dosyadan istediği sonucu alamayan iş insanı, üst mahkemelere başvurarak dosyayı Yargıtay’a taşıdı. Yargıtay’ın aldığı karar, dövizle kredi çeken herkesi yakından ilgilendiriyor.
DAVALI BANKA, İDDİALARI REDDETTİ
Davacının iddiaları karşısında banka da savunmasını yaptı. Banka, davacının imzalanan sözleşmeye aykırı bir düzenleme talep ettiğini söyledi. Bunun hukuken mümkün olmadığı da savunmada dile getirildi.
Fiili dengenin bozulması şeklinde ortaya atılan iddianın da yersiz olduğu, banka tarafından da belirtildi.
MAHKEME KARARI REDDETTİ
Davacının başvurduğu ilk derece mahkemesi, basiretli bir iş adamının dövizle kredi çekildiği takdirde nasıl sonuçlar meydana gelebileceğini bilmesi gerektiğini ifade etti. Aynı zamanda kurda oluşabilecek farklılıkların da dikkate alınması gerektiği dile getirildi. İlk derece mahkemesi, davayı reddetti.
Davacı, bir üst mahkemeye gitti ancak buradan da sonuç alamadı. Davasının son durağı ise temyiz mahkemesi oldu. Yargıtay’a taşınan dosya için yine sonuç değişmedi. Yargıtay, dövizle kredi çeken bir tacirin bunun sonuçlarını göz önünde bulundurması gerektiğini ifade ederek mahkeme kararını onayladı.
Alınan karar, dövizle kredi çekmek isteyenler için bir emsal niteliği taşıyor. Buna göre dövizle kredi çekmek isteyenlerin kur farkını ve dolarda meydana gelecek artışları göz önünde bulundurması gerekiyor.
