Bir yetkili, Bangladeş'teki yetkililerin suyla bulaşan hastalıkların yayılmasına hazırlandığını ve ülkenin dörtte birindeki sel nedeniyle evlerinde mahsur kalan insanlara içme suyu sağlamak için yarıştıklarını söylüyor.
Afet Yönetimi Departmanı genel müdürü Atiqul Haque Perşembe günü Reuters haber ajansına verdiği demeçte, yaklaşık 2 bin kurtarma ekibi ülkenin 64 ilçesinden 17'sinde sel mağdurlarına ulaşmaya ve onlara su ve diğer malzemeleri sağlamaya çalışıyordu.
"Sel sularının çekilmesiyle salgın ihtimali var. Yakın zamanda temiz su temin edilmezse su kaynaklı hastalıkların patlak vermesinden korkuyoruz” dedi. “İçme suyunun mevcudiyetini sağlamak en büyük önceliğimizdir.”
Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü (DGHS) Çarşamba günü yaptığı açıklamada, 18 Haziran'dan bu yana sel nedeniyle 3.400'den fazla kişinin çeşitli su kaynaklı hastalıklara yakalandığını söyledi.
4.5 milyondan fazla insan mahsur kaldı ve 100 yıldan fazla bir süredir ülkenin en kötü selinde 42 kişi öldü.
DGHS, ölülerin kuzeydoğu Sylhet idari bölümünde 21, kuzey-orta Mymensingh bölümünde 18 ve kuzey Rangpur bölümünde üç kişi olduğunu söyledi.
Sylhet bölgesindeki Sharishakandi köyünden bildiren Al Jazeera'dan Tanvir Chowdhury, birçok insanın hala mahsur olduğunu ve umutsuzca taze yiyecek ve suya ihtiyaç duyduğunu söyledi. Sylhet, elektriksiz birçok bölgeyle en kötü etkilenenler arasında yer alıyor.
"BM'nin çocuk ajansı, Bangladeş'in kuzeydoğusunda 1,6 milyonu çocuk olmak üzere dört milyon insanı sel nedeniyle kesildiği ve tatlı içme suyuna sahip olmadığı için su kaynaklı hastalık riskine soktuğu konusunda uyarıyor" dedi.
Sylhet bölümünün baş yöneticisi Mohammad Mosharraf Hossain, 365 sağlık ekibinin içme suyu arıtmak için tabletler sağlamak üzere selden etkilenen bölgelere ulaşmaya çalıştığını söyledi.
Bangladeş Afet Yönetimi Departmanı genel müdürü Atiqul Haque, “Etkilenen tüm insanlar için yiyecek ve içme suyu olmasını sağlamak için çılgınca çaba sarf ediyoruz” dedi.
Tarım bakanlığı yetkilisi Hümayun Kabir, sellerin 75.000 hektar (185.000 dönüm) çeltik ve 300.000 hektar (741.000 dönüm) mısır, jüt ve sebze de dahil olmak üzere diğer mahsullere zarar verdiğini söyledi.
"Yıkım çok büyük. Yeni alanlar sular altında kaldığı için daha fazla ürün zarar görebilir.”
