Şubat ayında ABD'de dayanıklı mal siparişleri, tahminlerin altında kalarak yüzde 1 oranında düşüş gösterdi. ABD Ticaret Bakanlığı tarafından yayınlanan verilere göre, şubat ayında dayanıklı mal siparişleri, bir önceki aya göre yüzde 1 azalarak 268,4 milyar dolara düştü. Bu düşüş, yüzde 0,6'lık bir artış öngörüsünün altında gerçekleşti.

Ulaşım ve Savunma Sektörlerindeki Değişimler

 Şubat ayında ulaşım ekipmanlarına yönelik siparişler yüzde 2,8 düşüş yaşadı. Aynı dönemde ulaşım hariç siparişlerde değişim olmazken, savunma dışı siparişler yüzde 0,5 azaldı. Dayanıklı tüketim malları, ömrü en az 3 yıl olan ürünlerden oluşmakta olup, sanayi üretimi hakkında önemli bilgiler sunar. Bu nedenle, bu dönemdeki düşüşün ekonomik göstergeler açısından önemi bulunuyor.

Ekonomik Göstergeler ve Dayanıklı Mal Siparişlerinin Etkisi

 Dayanıklı mal siparişlerindeki düşüş, ekonomik göstergelerin ve genel ekonomik büyümenin yavaşladığına dair endişeleri artırabilir. Özellikle sanayi üretimi ve istihdam üzerinde etkisi olan dayanıklı tüketim malları, tedarik zinciri sorunları ve hammadde fiyatlarındaki artış nedeniyle baskı altında kalıyor.

İŞKUR ile İşe Girenlere Ek 5600 TL Destek! Hem İşe Girin Hem de Ödeme Alın! İŞKUR ile İşe Girenlere Ek 5600 TL Destek! Hem İşe Girin Hem de Ödeme Alın!

Tedarik zinciri sorunları ve artan hammadde maliyetleri, üreticilerin üretim kapasitelerini etkilemekte ve siparişlerin azalmasına neden olmaktadır. Bu durum, işletmelerin stoklarını düşürmeye zorlayarak, müşterilere sunulan ürün çeşitliliğini azaltmaktadır. Ayrıca, yüksek enerji fiyatları ve enflasyon oranları, tüketici harcamalarını ve dayanıklı mal talebini olumsuz yönde etkileyebilir.

 Ekonomistler, dayanıklı mal siparişlerindeki düşüşün, büyük ölçüde tedarik zinciri problemleri ve küresel çapta yaşanan belirsizlikler nedeniyle gerçekleştiğine işaret ediyor. Bu sorunların çözülmesi durumunda, dayanıklı mal siparişlerinin ve sanayi üretiminin yeniden artabileceği öngörülmektedir. Öte yandan, dayanıklı mal siparişlerinde yaşanan düşüş, merkez bankalarının politika faizlerinde değişiklik yapma ihtimallerini ve enflasyon hedeflerini de etkileyebilir. Uzun vadeli ekonomik büyüme projeksiyonlarında belirsizliklerin artması, politika yapıcıları ve yatırımcılar için riskleri artırabilir.