Türkiye'nin üst düzey diplomatı, Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini bilateralizmin çok kötü bir örneği olarak göstererek, dış politikada ikili eylemlerden kaçınarak çok taraflılığın korunması gerektiğini söyledi. “Ne yazık ki, çok taraflılık, birçok ülkenin ve uluslararası kuruluşun ikili eylemleriyle zayıfladı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 8 Temmuz'da Endonezya'da düzenlenen G20 dışişleri bakanları toplantısının ardından gazetecilere verdiği demeçte, ”Son Ukrayna savaşı buna bir örnektir.

Küresel ekonomiye ve Ukrayna savaşının enerji ve gıda arzı üzerindeki etkilerine odaklanan G20 toplantılarına katılan Çavuşoğlu, katılımcı birçok dışişleri bakanıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi.

Uluslararası sistemin yetersizliğinden dolayı çok taraflılığın giderek zayıfladığını belirten Çavuşoğlu, "Bu yüzden Cumhurbaşkanımız [Recep Tayyip Erdoğan] dünyanın beşten büyük olduğunu ve daha adil bir dünyanın mümkün olduğunu söyleyip duruyor.”

Poğaça, Simit ve Ekmeksiz Yapamayanlara Kötü Haber Poğaça, Simit ve Ekmeksiz Yapamayanlara Kötü Haber

Türkiye uzun zamandır BM Güvenlik Konseyi'nin tüm kilit küresel kararları beş daimi üyeye bırakan bir revizyonu çağrısında bulunuyor. Çavuşoğlu, ilk oturumda Ukrayna'daki savaşa odaklandığını, Türkiye'nin aktif diplomasisi konusunda G20 bakanlarına bilgi verdiğini, ikinci oturumda ise Ukrayna savaşı nedeniyle yaşanan gıda ve enerji krizine değindiğini bildirdi. “Hem gıda hem de enerji güvenliği konusundaki görüş ve önerilerimizi paylaştım. Ayrıca çabalarımızdan ve BM'nin Ukrayna ve Rusya'dan dünya pazarlarına çok ihtiyaç duyulan buğday ve tahıl ihracatı planından da bahsettim "dedi.

Bakan, NATO 'nun Madrid Zirvesinin İsveç ve Finlandiya' nın ittifaka kabul sürecinin başlatılmasının önünü açan sonuçlarına dikkat çekti. ”Meslektaşlarımıza bu üçlü anlaşmanın imzalandığını söyledik, ancak İsveç ve Finlandiya buna göre somut adımlar atmalı" dedi.

Başbakan, Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın Madrid'de imzaladıkları üçlü bir anlaşmaya atıfta bulunarak, iki İskandinav devletinin PKK, YPG ve FETÖ de dahil olmak üzere topraklarında Türkiye karşıtı terör gruplarını yoğunlaştıracaklarına dair güvence verdikten sonra Türkiye'nin kabullerine ilişkin veto hakkını kaldırdı.