Acta Paediatrica isimli dergide yayınlanan bir çalışmada sezaryen ile doğmuş olan çocuklarda çocukluk dönemi kanserinin daha sık olduğunun yazdığını belirten Tıbbi Onkoloji Uzmanı Profesör Dr. Uğur Coşkun konu hakkında bilgi paylaşımlarında bulundu ve yapmış olduğu açıklamalar ile magazin gündeminin üst sıralarında yer aldı. Profesör Doktor Coşkun birkaç hafta önce ilaçların içerisinde yer alan fitalat bileşiğinin çocuklarda kanser riskini arttırdığına dair bir çalışma yayınlandığını söyledi ve bu konuya vurguda bulundu.
Montreal Üniversitesi'nde görev yapmakta olan Sophie Marcoux ve arkadaşlarının yapmış olduğu çalışmalarda bir milyonun üzerindeki çocuğu 2006 ile 2020 seneleri arasında 14 yaşlarına gelene kadar takip ettikleri yönünde ifadeler kullanıldı. Söz konusu bu çalışma sonucunda ise sezaryen ile dünyaya gelmiş çocuklarda herhangi bir kanser riskinin normal yolla doğumu yapılanlara göre yüzde 16 daha fazla bulunduğu belirtildi.
Profesör Doktor Coşkun bu risk artışının altında yatan nedenlerin ortaya çıkmasının çok önemli olduğuna dikkat çekti ve konu hakkında önemli açıklamalar gerçekleştirdi. Konu hakkında konuşan Profesör Doktor Uğur Coşkun, normal vajinal doğum sırasında çocuk tarafından anne vajinasından geçtiği sırada faydalı bakteriler alındığını ve bunların immün sistemin güçlü kalmasını sağlamakta olduğunu söyledi. Diğer taraftan sezaryen ile gerçekleşen doğumda ise bebeğin faydalı bakteriler alınmadığı yönünde açıklamalar yapıldı ve bu durumun kanser hücreleri ile savaşan immün sistemde eksikliğe yol açtığı ifade edildi. Konu ile ilgili olarak doğum sırasında maruz kalınan hormonlar ile bu durum arasında bir ilişkinin olup olmayacağının tartışıldığı ifade edildi.
Coşkun, sezaryenle doğan bebeklerde orta ve hafif gelişme bozukluklarının hiperaktivite ve dikkat eksikliği bozuklukları gibi rahatsızlıkların daha fazla olduğunu bildiklerini açıkladı ve önemli açıklamalara imzasını attı. Profesör Dr. Uğur Coşkun anne ve bebek açısından hayati risk taşıyan durumlar dışında normal doğumun tercih edilmesi gerektiğini söyledi.
