Müsilajın nasıl oluştuğu ve neden meydana geldiği merak konusu olmuştur ve sebepleri tartışılmaktadır. Akıntı, tuz seviyesi, kirlilik, mevsim sıcaklıkları gibi pek çok farklı etken müsilajın oluşabilmesi için gerekmektedir.
Geçen senenin sonundan bugüne kadar Marmara Denizi, hem su yüzeyini hem de derilerini saran ve deniz salyası olarak tanımlanan müsilaj tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Önemli oranda artış gösteren deniz salyası veya diğer adı ile müsilaj, Marmara Denizi gibi kapalı olan denizlerde bazı zamanlarda ortaya çıkan bir salgıdır. Müsilaj oluşumunun denizin derinliklerinde bulunan canlı ve cansız varlıkların yaşamlarını tehlikeye atması ise korku dolu anlar yaşanmasına sebep olmaktadır.
Müsilaj, bölgesel, ekonomik, ulusal ve küresel etkiler ve çevre kirliliği hasarı başta olmak üzere deniz ürünleri üretimi, biyolojik çeşitlilik, balıkçılık faaliyetleri ve istihdam, turizm sektörüne yönelik yaygın olumsuz etkilerini de içerecek şekilde çevre ve deniz ekonomisi ve tarafından çok boyutlu olarak analizlere gereksinim duymaktadır.
Konu hakkında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Marmara Denizi Eylem Planı çerçevesinde başlatılmış olan müsilaj temizleme seferberliği kapsamında 2 günde yaklaşık olarak 392 metreküp müsilajın toplandığı bilinmektedir. Bu kapsamda, ilk gün 15 bölgede denizden toplanan 235,2 metreküp musilaj dikkat çekmiştir. Yapılan çalışmaların 2. gününe gelindiğinde ise 16 bölgede hem denizden hem de karadan toplama sistemi ile 156,6 metreküp müsilajın temizlendiği açıklanmıştır. Yapılan çalışmalarda İstanbul'da 103,8 metreküp müsilajın toplandığı bilinmektedir.
Yapılan çalışmaların yanı sıra “yüzey sıyırma”, “bariyer serme”, “kıyıdan uzak noktalarda müsilaj biriktirme” ve “sorbent yayma” gibi faaliyetler için de 27 tekne kullanılmıştır. Temizlik faaliyetlerinin denizden toplam olarak 46 temizleme gemisi ile karada da 3 noktada gerçekleştirildiği bilinmektedir.
