Küresel ısınma konusunda onlarca yıllık eylemsizliği eleştirenler, dünya liderleri Glasgow'da yoğunlaşan iklim krizini acilen tersine çevirmek için önemli anlaşmalar yapmak üzere bir araya geldiğinde derin şüpheciliklerini dile getirdiler.
Pek çok aktivist, gelişmiş ülkelerin nihayetinde sera gazı emisyonlarını ve bunlardan sorumlu büyük şirketleri dizginlemeye geçip geçemeyeceğini ve krizden tek sorumlu olan zengin ulusların fosil yakıtlardan uzaklaşan dönüşümde daha yoksulları mali olarak destekleyip desteklemeyeceğini sorguluyor.
Bilim adamları, İskoçya'nın Glasgow kentindeki COP26 zirvesinin, sıcaklıklar yükselmeye devam ederken ve aşırı hava olayları norm haline geldikçe gezegenin karşı karşıya olduğu en felaket senaryolarını önlemek için ciddi önlemler almak için muhtemelen son şans olduğunu söylüyor.
165 milyonluk bir Güney Asya ülkesi olan Bangladeş, iklim felaketlerinden dünyada en çok etkilenen yedinci ülke konumunda ve ani sıcaklıklar durumu daha da kötüleştirecek.
Yükselen denizler alçak rakımlı ülkeyi sararken kıyı bölgelerinden iç kesimlerdeki şehir merkezlerine kitlesel göç zaten devam ediyor ve önümüzdeki on yıllarda 30 milyon kadar insan “iklim mültecisi” olacak.
Gelişmiş ülkeler 2009 yılında, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğinin etkileriyle başa çıkmalarına ve enerji sistemlerini dönüştürmelerine yardımcı olmak için yıllık 100 milyar dolar katkıda bulunacaklarını kabul etti. Bununla birlikte, zengin ülkeler, 2020-25 arasında yaklaşık 75 milyar dolar eksik kalması beklenen taahhütlerle şimdiye kadar vaatlerinde başarısız oldular.
'Sorumluluk duygusu'
Ülkenin kuzeyindeki Jamalpur'dan Fridays For Future-Bangladesh koordinatör yardımcısı Fariha Aumi, Al Jazeera'ya dünya liderleri tarafından onlarca yıl süren ayakların sürülmesinin COP26'nın sonucu hakkında şüpheci olduğunu söyledi.
22 yaşındaki tıp öğrencisi Aumi, "Gelişmiş ülkelerin üreteceği mazeretleri sabırsızlıkla bekleyeceğiz ve ülkemizin [iklim] hafifletilmesi hakkında bazı iyi sorular sormayı umuyoruz" dedi.
“[G20 liderleri] eylemleri veya kararları hakkında bir sorumluluk duygusuna sahip olsaydı, Küresel Güney'i akıllarında tutar ve uygun şekilde tazminat parası sağlarlardı. Bunların hiçbiri görünmüyor.”
Önceki iklim zirvelerinin “başarılı” olarak ilan edildiğini, ancak verilen sözlerin yerine getirilmediğini de sözlerine ekledi.
Aumi, "Gizli pandeminin hala devam ettiğini anlamazlarsa, emisyonları durdurmak için herhangi bir adım atacaklarını sanmıyorum" dedi. Dünya liderlerinin aniden harekete geçip “felaket” ısınmayı önlemeye çalışacaklarından şüphelenmek için pek çok iyi neden var.
BM'nin 1988'de kurulan Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC), geçtiğimiz günlerde gezegenin ortalama sıcaklığının 2030 yılına kadar - sadece üç yıl önce öngörülenden on yıl önce - 1.5 santigrat derece (4,7 Fahrenheit) daha yüksek olacağı konusunda uyardı.
