Polonya, Vietnam, Şili ve diğer ülkelerin ilk kez kömüre dayalı elektrik üretimini aşamalı olarak durdurma ve yeni santraller kurmayı durdurma sözü vermesinin ardından İngiliz hükümeti “kömürün sonu görünüyor” diyor.
COP26'nın İngiliz ev sahipleri, Çarşamba günü geç saatlerde yayınlanan bir açıklamada, yeni imza sahiplerinin 190 ülke ve kuruluşun yakıtı bırakma taahhüdünde bulunduğu anlamına geldiğini söyledi.
Kömür en kirletici fosil yakıttır ve yakılmasından kaynaklanan sera gazı emisyonları iklim değişikliğine en büyük katkıyı yapan şeydir.
Dünyayı kömürden uzaklaştırmak, küresel ısınmayı felaketi önlemek için 1,5 santigrat derece (34.7 Fahrenheit) eşiğiyle sınırlamak da dahil olmak üzere, küresel olarak kabul edilen iklim hedeflerine ulaşmak için hayati olarak görülüyor.
İngiliz hükümeti, COP26 anlaşmasının imzacılarının yurt içinde ve yurt dışında yeni kömürlü elektrik üretimine yapılan tüm yatırımları sona erdirmeyi ve aynı zamanda temiz enerji üretimini hızla artırmayı taahhüt ettiğini söyledi.
Katılımcı ülkeler ayrıca büyük ekonomiler için 2030'larda ve daha küçük ekonomiler için 2040'larda kömür enerjisini aşamalı olarak durdurmayı taahhüt ettiler.
İngiliz iş ve enerji sekreteri Kwasi Kwarteng, “Kömürün sonu göründü” dedi. “Dünya doğru yönde ilerliyor, kömürün kaderini belirlemeye ve temiz enerjiyle desteklenen bir gelecek inşa etmenin çevresel ve ekonomik faydalarını benimsemeye hazır.”
Ayrı bir gelişmede, materyali aşamalı olarak kaldırmayı amaçlayan uluslararası bir kampanya olan Powering Past Coal Alliance, 2035 yılına kadar yakıtı bırakma sözü veren Ukrayna da dahil olmak üzere 28 yeni üye elde ettiğini söyledi.
Kömür geçen yıl Ukrayna'nın gücünün yaklaşık üçte birini oluşturdu. Gezegeni ısıtan kirlilik konusundaki endişeler ve kömüre dayalı elektrik üretimi için kötüleşen ekonomik profil de dahil olmak üzere faktörler, son birkaç on yılda Birleşik Krallık, Almanya ve İrlanda dahil olmak üzere zengin batılı ülkelerdeki payını azalttı.
Ancak 2019'da kömür hala dünya elektriğinin yaklaşık yüzde 37'sini üretti ve ucuz, bol miktarda yerel tedarik, yakıtın Güney Afrika, Polonya ve Hindistan gibi ülkelerde elektrik üretimine hakim olduğu anlamına geliyor.
Bu ülkeler, endüstrilerini ve enerji sektörlerini daha temiz kaynaklara kaydırmak için büyük yatırımlara ihtiyaç duyacaklar.
Çin, Hindistan, Vietnam ve Endonezya yeni kömür santralleri kurmayı planlayanlar arasında olsa da, yeni kömür santralleri için küresel boru hattı son yıllarda küçüldü.
Birleşik Krallık, bu ülkelerin COP26 kömürden çıkış taahhüdüne dahil olup olmayacağını veya Vietnam'ın sözünün halihazırda inşaat öncesi aşamada olan kömür projelerinin boru hattını etkileyip etkilemeyeceğini doğrulamadı. Çin, Eylül ayında denizaşırı kömür santrallerine fon sağlamayı durduracağını söyledi, ancak taahhüt yerel projeleri kapsamadı.
Avustralya Ulusal Üniversitesi iklim değişikliği uzmanı Will Steffen'e göre Avustralya da geride kalıyor ve ülkenin kömür projelerine yatırım yapmaya devam ettiğini söylüyor.
“Maalesef hükümetimiz aslında kömür endüstrisini genişletiyor. Steffen Al Jazeera'ya verdiği demeçte, proje ömrü 25 yıl kadar olan yeni kömür madenleri açıyoruz. "Böyle devam edersek, Paris iklim hedeflerini ulaşılamaz hale getiririz."
Perşembe günü COP26'da temiz enerjiye yeni yatırımlar ve geçimleri kömür sektörüne bağlı olan işçileri ve bölgeleri destekleyecek fonlar yoluyla kömür taahhütlerine eşlik edecek bir dizi finans duyurusu bekleniyor.
İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere ülkeler Salı günü COP26 konferansında Güney Afrika ile ülkenin kömürden daha hızlı bir şekilde vazgeçmesine yardımcı olmak için 8.5 milyar dolarlık bir ortaklık duyurdu.
