Sözcü gazetesinin aktardığı habere göre, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener Zonguldak’ı ziyaret ederek Zonguldak’taki esnaflarla konuştu.

Zonguldak’a ziyaretinin ardından oradaki esnaflarınşikayetlerini dile getiren Akşener, esnafların aç olduklarını belirtti. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Neymiş, millet açmış. Bundan bahsediyorlar. Aç olarak dolaşanları, buyurun siz de doyuruverin" ifadelerini kullanmıştı.

Akşener buna yanıt olarak şu ifadeleri kullandı:

"Safranbolu'da kahveci esnafı bana bir tane pankart verdi, 'Açız… açız… açız…' yazıyor. Ben de onlara söz verdim, (pankartı) Meclis'te göstereceğim dedim. Gösterdim, ağa kızdı… Çok kızdı… Kahveci esnafına döndü dedi ki, 'Nankörler…' Döndü bana dedi ki, 'Madem bunlar açsa sen doyur…' Hay hay muhterem, kalk o sandalyeden. Devletin görevi açları doyurmak, çıplağı giydirmek, işsize iş vermektir" diye konuştu.

Kadem Ekşi pazar tezgahına geçti, ıspanak sattı Kadem Ekşi pazar tezgahına geçti, ıspanak sattı

Akşener, açıklamalarına şu şekilde devam etti:

"Burada esnafla, dertli insanlarla konuşurken ben propaganda yapmıyorum o dükkanın içinde. Sadece sizi konuşuyoruz, Meclis'e getiriyoruz ve çözümü için talepte bulunuyoruz. Çok rahatsız oluyor ağalar… Bir şey daha görüyorum, benim dışında gelen yok. Ağalar nerede? Hadi genel başkanları geçtik, milletvekilleri gelmiyor. Siyaset, seçmenin özne olduğu, velinimet olduğu bir görevdir. Unutuldunuz… Nasıl müşteri, esnafın velinimetiyse; siyasetçinin de velinimeti seçmendir. Ben, sizin velinimet olmanız için geziyorum. Söylemeye çalıştığım şey şu: Gerçek dertlerden kaçmak için, bir kere size gelmiyorlar. Ama size dönülüyor, deniliyor ki, ‘vah vah vah, şu şucuymuş; bu da bucuymuş…' Size ne, bana ne… İşsiz gencimin derdine çare aramak varken, ‘şu şucu, bu bucu…' Size ne? Ağaların işine yarıyor. Bundan sonra siz konuşulacaksınız. Yapmaya çalıştığım şey bu. Siz o oyu o kadar kıymetli hale getirin ki, ağalar benim gibi kafayı diksin, size doğru baksın."

Aynı zamanda, bir gazetecinin Trabzon Yomra Belediye Başkanı Mustafa Bıyık’a yapılan silahlı saldırı hakkında da açıklamalarda bulunan Akşener, şunları söyledi:

“Sabah Belediye Başkanımızla konuştuk Allah’tan bir şey yok. Tam olarak ne olduğuna dair kendisinin bir fikri yoktu ama Türkiye’de bunlar çok olağan hale geldi, asıl sorgulanması gereken budur. Bu faillerin bulunup "neydi?"nin cevabının alınmadığı bir Türkiye’de yaşıyoruz. Benim evim basıldı, failleri beraat etti. Sayın Kılıçdaroğlu linçe uğradı faali berat etti böyle bir Türkiye’de Yomra Belediye Başkanımızın kurşunla karşılaşması çok çok çok vahim bir hadisedir. Allah korumuş canına bir şey olmamış.”

‘Biz seçmenin sesiyiz, seçmen erken seçim istiyor’

Ayrıca, Akşener, erken seçim konusuna da değindi. Akşener, seçmenlerin erken seçim istediğini vurguladı. Akşener,

“Seçmen erken seçim istiyor. Yani biz seçmenin sesiyiz muhalefet böyle bir şey halkın avukatı demek. Biz geliyoruz seçimlerde bize diyorlar ki, biz sizi, avukatımız seçtik bekleyin bakalım. İktidara da diyorsunuz ki, hadi bizi yönetin. Biz vatandaşın avukatı olarak aynı zamanda iktidarı denetleyen, yönlendiren size dair talepleri ileten bir pozisyondayız. Siz bana diyorsunuz ki, seçmen diyor ki, seçim isteyin dayanamıyoruz artık. Kulak üstüne yatılıyor, pek çok iddia var, bugün benim kulağıma bir hanımefendi eğildi dedi ki, Atilla Uras’ın kızını izlemiş, tankla otelin bahçesine girilmiş ve bir evim var ben şimdi onu gördüm birileri gelip de evimi elimden alırlar mı diye sordu bana. Böyle bir sistemde Türkiye’yi yönetenler hukukuyla idaresiyle mutlaka ve mutlaka bu korkuların bu endişelerin hem müsebbiplerini kenara koymak zorundalar hem de bu endişelerin ortadan kalkması için somut hukuki adaletli adımlar atması lazım bunu yapmadıkları için vatandaş seçim istiyor, bize diyorlar ki, bunu seslendir.”   dedi.